Yakın gözlüğü tarih mi oluyor?

Bu çağın yetişkinleri artık genç belirmek istiyor. Diyetler, egzersizler, deri bakımı uygulamaları ve küçüğünden büyüğüne estetik operasyonlar dış görünüşünü önemseyen 40 yaş üstü bayan ve erkekler için daima gündemde oluyor. Bu talebi yerine getirmek için yeni yöntemler ve teknolojiler üreten alanlardan biri de göz sağlığı. Çünkü her yönüyle kendine bakan bu ırk toplum içinde gazete okurken, sipariş vermek için menü incelerken ya da cep telefonlarını kullanırken yakın gözlüğü takmak istemiyor. Ama reddedemeyeceğimiz bir gerçek var; kadınlarda 40-42 yaş, erkeklerde ise 44-45 yaş sonrasında yakını görme sorunu yani ‘presbiyopi’ başlıyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Bozkurt Şener’e yakın gözlüğünden kurtulmak isteyenleri sevindirecek yeni gelişmeleri sorduk.

Presbiyopi nedir?

40’lı yaşlardan itibaren favori ortaya meydana çıkan yakını görememe sorununa ‘presbiyopi’ ismi veriliyor. Gözün içindeki merceğin esnekliği yaşın ilerlemesi ile birlikte azalıyor, buna tabi olarak mercek odaklanmakta zorlanıyor ve yakını göremez oluyoruz. Bu şart tıpkı saçın beyazlaması, cildin kırışması gibi doğal bir gelişme… Başlangıçta kollarımızı birazcık daha ileriye uzatarak okumaya başlıyoruz ve sonradan yakın gözlüğü uygulamak gerekli ülkü geliyor.

Yakın gözlüğüne alternatif arayışları ne vakit başladı?

Çok uzun senelerdir bu konuda çalışmalar yapılıyor. Presbiyopi tedavisi sadece yakın gözlüğü, uzaktan ve yakını bir arada taşıyan bifokal gözlükler veya uzak, orta ve yakın mesafeleri bir arada görmeyi sağlayan trifokal veya multifokal gözlükler ile yapılabiliyor. Gözlüğe alternatif olarak uzaktan ve yakını bir arada görmeyi karşılayan kontak lensler bulunuyor. Kataraktı olan kişilerde katarakt alındıktan daha sonra göz içine multifokal göz içi lensi yerleştirilebiliyor. Son yıllarda hızla gelişen bir başka seçenek ise lazerle presbiyopi tedavisi. Özet Olarak tedavi hemen iki nokta üstünde yoğunlaşıyor: Gözün içindeki mercek ile oynamak veya korneanın üzerinde çalışmak…

Supracor yöntemi nasıl uygulanıyor?

Hastanın gözü diğer lazer tedavilerinde olduğu gibi hazırlanıyor. Gözün uzaktan ve yakın görüşte ne kadar düzeltmeye ihtiyacı olduğuna dair bilgiler sisteme yükleniyor ve kornea buna göre bitmiş şekillendiriliyor. Tedavinin uygulanması yaklaşık 4-5 dakika sürüyor. İşlemden daha sonra birkaç gün boyunca hafif bulanıklık görülebiliyor, ardındaki bir yakını görme durumu oluşuyor. Hasta, prospektüsten daha ufak olan yazıları okur ayla geliyor. Bu işlem her iki göze pat diye uygulanıyor. Yani ‘supracor’ uzakta görüşü bozmadan ayrıca uzak hem yakın görmeyi tek seansta güvenle düzeltmeye tezgâhtar oluyor. Öteki yöntemlerde gözbebeği alanı içerisinde istenmeyen sapmalar oluşup uzaktan gösterme bozulurken, bu yöntemde böyle bir risk bulunmuyor ve galibiyet oranları yüzde 90’a ulaşıyor. Bu işlemden sonradan 3-6 ay boyunca 0.50 derecelik miyopi görülebiliyor ancak zamanla eski haline dönüyor.

Korneanın üzerinde nasıl oynanıyor?

Korneanın yüzeyi çiğ mercek gibi düşünülüp, şekillendiriliyor ve kornea gözlük veya kontak lens gibi kullanılıyor. Yani kişinin kendi gözünün malzemesi şekillendirilip, bir mercek haline getiriliyor. Gözün içindeki her şey aynı kalıyor, yalnızca merceğin yüzeyi değişiyor. Bugüne dek ‘intracor’ denilen, femtosecond tür lazer kullanılan ve korneanın yüzde 70’lik iç dokusuna yapılan dilekçe gerçekleştiriliyordu. Bu gerçekte korneanın santrali halkalar biçiminde kesilerek zayıflatılıyor, gözün içindeki basınçla merkez yukarı itilip, hafif sivrileştiriliyor ve bu nedenle yakını görme sağlanıyordu. Bunu yaparken gözün içindeki basınçta gerçekleşecek değiştirme, az daha 1.25 ile 1.75 derece arasında tahmin ediliyordu ama bütün bir rakam belirlenemiyordu. Şu Anda yeniden excimer lazer yöntemine döndüldü ve ‘supracor’ yöntemi ile artık istenilen numara belirlenerek baştan şekil verme yapılabiliyor. Hem supracor yöntemiyle ilk kez uzaktan ile yakın benzer anda çare edilebiliyor.

Bu çare kimlere uygulanabilir?

Gözün ihtiyacı 1.75-2 derece gibi gerçekten ileri rakamlara ulaşmış olan 46 yaş üstü hastalarda tercih ediliyor. Kuru göz, katarakt, ince kornea, glokom, keratokonus gibi göz hastalıkları olanlara, diyabete veya başka bir hastalığa tabi kanama problemi yaşayanlara uygulanamıyor. Hem gebelik, romatizmal ya da şiddetli metabolik hastalık gibi lazer işlemine engel oluşturan durumlarda da supracor tedavisi yapılamıyor.

Tedavinin geri dönüşü var mı?

Hasta memnun olduğu sürece bu daimi bir tedavi oluyor. Numara değişikliği yetmezse ilave yapılabiliyor ya da düzeltme geri alınabiliyor. Yani geri alınamaz bir tedavi uygulanmıyor. Yeni duruma harmoni sağlayamadığını söyleyip eski durumuna dönmek isteyen hastalar ara sıra de olsa çıkabiliyor

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.