Göz Alerjisi Astigmata Yol Açabilir!

Bahar ve yaz aylarında alerjik reaksiyonlar artıyor!

Özellikle bahar ve yaz aylarında çimen, ağaç ve çiçeklerden salgılanan çiçek tozu miktarının artmasına alt olarak daha fazla görülen göz alerjisi ihmalkârlık edilmemeli. Çünkü bu rahatsızlık çare edilmezse yaşam kalitesini düşürmesinin yanı sıra gözün kırma kusurlarından olan astigmata da yol açabiliyor.

Bazı hücresel tiplerinin dağıtılmış maddelere karşısında gösterdiği aşırı alınganlık olarak tanımlanan göz alerjisi oldukça sık görülen bir sorun. Öyle oysa ülkemizde her 15-20 kişiden biri, göz alerjisinden yakınıyor. Göz alerjisine en sık polenler parfümler, kozmetikler, bir takım ilaçlar, havadaki toksik etkenler, ev tozu ve akarlar yol açıyor. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nesrin Bozkurt, göz kapaklarında şişme, gözlerde sulanma, kaşıntı, kızarıklık ve ipliksi çapaklanma şeklinde artan göz alerjisi tedavisinin ihmalkârlık edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Çünkü göz alerjisinin bir takım tipleri hayat kalitesini düşürmesinin yanı sıra ’Keratokonus’ denilen ve kişide ilerleyici astigmat yapan bir hastalığın gelişmesine yol açabiliyor”

6 Alıcı Göz Alerjisi Var!

Göz Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Dr. Nesrin Bozkurt, bahar ve yaz mevsiminde daha sık görülen göz alerjisinin 6 gruba ayrıldığını belirterek, bunları şöyle sıralıyor:

Mevsimsel alerjiler

Bilhassa bahar ve yaz aylarında çimen, ağaç ve çiçeklerden salgılanan çiçek tozu miktarının artması sebebiyle alerji vakalarında önemli bir yükseliş oluyor. Polen salınımı ne değin fazla ise alerji bulgularına sahip hastalara da daha fazla rastlanıyor. Genel Olarak aile öyküsü olan çocuklarda havadaki polenler alerjik reaksiyon oluşturarak gözlerde bir anda şişme, sulanma ve kaşıntıya yol açıyor.

Yıl boyunca görülen alerjiler

Aslında özellikleri ve oluş mekanizmaları açısından mevsimsel alerjik konjunktivitlere (göz kapaklarının içi yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince-transparan zarın iltihaplanması) çok benzerlik gösteriyor. Bu müşteri alerjiden ev tozu, hayvan tüyü ve akarlar gibi vücudun kesintisiz maruz kaldığı ajanlar sorumluluk sahibi tutuluyor. Belirtileri mevsimsel alerjik konjuntivite tarafından daha hafif olmakla beraber, daha uzun sürüyor.

Atopik alerjik keratokonjunktivit

Ergenlik döneminden daha sonra 20’li yaşlarda başlayan bir alerji formu. Ailesinde alerji olanlarda ve çocukluk döneminde vernal Konjunktivit yaşayanlarda daha sık görülüyor. Gözün saydam tabakası olan korneada da tutulum ortaya meydana çıkan bu alıcı alerjide favori aralıksız kaşıntı oluşuyor. Keratokonus denilen ve kişide ilerleyici astigmat yapan bir hastalık gelişme riski olabiliyor. bu nedenle muayeneler sırasında astigmat yönünden dikkatli olmak gerekiyor.

Akut alerjik ödem

Kişi alerjene maruz kalınca ani olarak, yani saatler, bazen de dakikalar içinde göz kapaklarında fazla miktarda ödem, konjunktiva dokusunda şişlik ile karşısında karşıya kalıyor. Özellikle polen, mantar ve böcek ısırmalarında bu tabloya sıkçı rastlanıyor. Ödem vücudun öteki bölümlerinde de gelişebiliyor ancak bu şart solunum yetmezliğine kadar gidebiliyor.

Vernal alerjik Konjunktivit

Bilhassa erkek çocuklarda daha sık görülen epeyce ağır seyirli bir konjunktivit türü olan vernal konjunktivitler 10 yaş öncesinde başlıyor ve etkinliği ergenliğe içten giderek azalıyor. Bu herif konjunktivitler oldukça ağır seyirli oluyor. Işık hassasiyeti, şiddetli kaşıntı, göz kapak altlarında şişkin oluşumlar ortaya çıkıyor ve bu belirtiler yaz aylarına içten başlıyor.

Dev papiller konjunktivit

Bu alıcı alerjinin oluşmasında başlıca lense alt mekanik irritasyon ya da lens üzerinde biriken maddelerin faktör olduğu belirtiliyor. Günümüzde özel lens dizaynları olduğu ve lensler genelde kullan-at olarak kullanıldığı için bu tip alerjik reaksiyon daha az görülüyor.

Kortizonlu damlalar rasgele kullanılmamalı

Göz alerjisinden en kayda değer korunma yöntemi alerjene maruz kalmamak. bu nedenle hastaların polen mevsiminde kapalı ortamlarda bulunmamaya çalışmaları, filtreleri polenleri süzecek şekilde olan klimaları seçim etmeleri gerekiyor. Alınabilecek bir başka tedbir de dıştan çıkarken gözlük göstermek. Göz alerjisinde uygulanan tedavide ise hastanın şikayetlerini ortadan uyandırmak için akut dönemde soğuk kompresler ve göz damlaları kullanılıyor. Gerekirse tedaviye kortizon içeren damlalar ve suni gözyaşı damlaları da ek edilebiliyor. Oysa kortizonlu damlalar fazla seri rahatlama sağladığı için hastalar kadar kontrolsüz olarak uzun süreli kullanılırsa göz tansiyonu ortaya çıkabiliyor. Keza alerjik astım gibi nedenlerle ağızdan veya nefes yolu ile kortizon alan kişilerde katarakt görülme sıklığında çoğaltma oluyor. Dolayısıyla bu nesil damlaların bir göz hekimi kontrolü aşağı alınmaları gerekiyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.