Yararlı bakterilerin yani prebiyotik ve probiyotiklerin, sağlıklı bir vücut için gerekliliği biliniyor. Kanada’da yapılan araştırmadan da benzer bir sonuç çıktı. 4 yararlı bakterinin eksik olduğu bebeklerde, astım görülme riskinin arttığı belirlendi.
Diğer haberler 4 iyi bakteri astım riskini azaltıyorKategori: Sağlık Haberleri
Türk bilim insanları karaciğer hücresi geliştirdi
Türk bilim insanları, bir tür üre döngüsü hastalığı olan "sitrüllinemi"yi tedavi etmek için başlattıkları çalışmada, kök hücreyi laboratuvar ortamında karaciğer hücresine dönüştürmeyi başardı.
Diğer haberler Türk bilim insanları karaciğer hücresi geliştirdiÇocuklarda sık görülen grip o hastalığı tetikliyor
Liv Hospital Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, sık sık grip olan ve öksüren, öksürüğü iki haftadan uzun süren, koşunca nefesi sıkışan, kokulara…
Diğer haberler Çocuklarda sık görülen grip o hastalığı tetikliyorArı sütü her hastalığın çaresi
Türkiye’de arı ve arı ürünlerinin tanıtılması ve geliştirilmesi üzerine araştırma ve çalışmalar yapan Ziraat Teknikeri Hüseyin Ceylan, sağlık Bakanlığı tarafından teşvik edilen Apiterapi (arı ve…
Diğer haberler Arı sütü her hastalığın çaresiYumurta zarının faydası!
Formülasyonu Türk İlaç firması olan Vefa İlaç Ar-Ge birimi tarafından geliştirilmiştir. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan Takviye Edici Gıda Onay Numarası* alarak piyasaya sunulan Türkiye’deki TEK**…
Diğer haberler Yumurta zarının faydası!Türkiye’de beş kişiden biri obez
Türkiye Sağlık Araştırmasına göre, ülkedeki obez bireylerin oranı geçen yıl yüzde 19,9 olarak belirlendi.
Diğer haberler Türkiye’de beş kişiden biri obezİklim değişikliği bebeklerin kilosunu düşürüyor
ABD’nin Utah Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışma, iklim değişikliklerinin insanlar üzerindeki olumsuz etkilerine bir yenisini daha ekledi.
Diğer haberler İklim değişikliği bebeklerin kilosunu düşürüyorRomatizma hastalarını bekleyen tehlike
Romatolojik hastalıklar böbrek, kan hücreleri, beyin ve akciğer gibi birçok organı etkileyebiliyor. Romatizmanın, kalp-damar sistemini tutması ise belirti vermeden seyredebildiği için hayatı tehdit edici olabiliyor.
Diğer haberler Romatizma hastalarını bekleyen tehlikeBu yiyecekler anne sütünü artırıyor
Annelerin bu dönemde normal yiyeceklerine ek olarak günlük yaklaşık 500 kalori almaları yeterli. Ancak önemli olan bu kaloriye karşılık gelecek yiyecek ve içeceklerin neler olması gerektiği. 1-7 Ekim Dünya Emzirme Haftası’nda, Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı, anne sütünü artıran 10 özel besinle ilgili bilgi veriyor.
Su, anne sütünü artıran temel besin
Anne sütünün miktarını arttırmak için tüketilmesi gereken temel besin su. Anne sütünün yüzde 87’si sudan oluşuyor. Emziren annelerin bu süreçte normal gereksinimlerinden daha fazla su tüketmeleri gerekiyor. 60 kiloluk birinin günlük tüketmesi gereken su miktarı yaklaşık 2 litreyken, emziren annelerde bu rakam 3-3,5 litreye çıkıyor. Bu gereksinimin 2- 2,5 litresi saf sudan, kalan kısmı ise şekersiz komposto, bitki çayı ve ayran gibi içeceklerden karşılanabiliyor. Gereksiz kilo alımının engellenmesi için kompostolara şeker ilavesine gerek yok, meyvenin kendi şekeri yeterli.
Öneri: Halk arasında bilinenin aksine şeker ve şekerli besinler süt miktarını arttırmıyor. Her emzirme esnasında 1- 1,5 bardak su tüketerek yeterli sıvı alımını sağlayabilir, süt miktarını artırabilirsiniz.
Yulaf; sütün kanallarda ilerlemesini hızlandırıyor.
Son dönemde yapılan çalışmalar gösteriyor ki annede demir eksikliği olması durumunda süt üretimi de düşüyor. Yulaf iyi bir demir kaynağı, ayrıca rahatlatıcı etkisiyle sütün meme kanallarında ilerlemesini sağlayan oksitosin hormonunun salınımını uyarıyor. Bu nedenle de sütün kanallardan ilerlemesi hızlanıyor.
Öneri: Sabah kahvaltılarınızı yulafla zenginleştirebilir, yulafı pişirerek veya süt ile tüketebilirsiniz.
Havuç, süt kanallarını geliştiriyor
Havucun içeriğinde meme dokusunun sağlıklı gelişimini ve süt oluşumunu destekleyerek östrojen benzeri görev yapan, bitkisel bir kimyasal olan fitoöstrojen bulunuyor. Fitoöstrojen süt üretimini artırıyor. Östrojen hormonu meme dokusu içerisindeki süt kanallarını geliştiriyor. Ayrıca havuç iyi bir beta karoten kaynağı ve emzirme sürecinde artan beta karoten ihtiyacını karşılıyor.
Öneri: Salatalarına mutlaka günde 1 adet havuç ekleyin. Yapılan çalışmalar emzirme döneminde havuç tüketen annelerin çocuklarının ilerleyen dönemlerde havuç tüketmeyi daha kolay kabul ettiğini gösteriyor.
Rezene, sütün yağ içeriğini artırıyor
İçerdiği fitoöstrojenler nedeni ile östrojen benzeri bir görev yaparak süt miktarını ve sütün yağ içeriğini arttırıyor. Rezene ayrıca anne sütü yolu ile bebeğe geçerek sindirim ve hazımsızlık problemleri yaşamasını önlüyor.
Öneri: Çay yerine rezene çayı tüketin ve içine şeker eklemeyin. Günde 2-3 fincan rezene çayı tüketerek süt miktarını artırabilirsiniz.
Arpa, süt salınımını artırıyor
Hayvanlarla yapılan bazı çalışmalar arpanın içinde bulunan polisakkaritin annedeki prolaktin miktarını arttırdığını gösteriyor. Prolaktin, memede bulunan süt salgılayıcı hücrelerden süt salınımını uyaran hormon.
Öneri: Arpanın bu etkisinden faydalanmak için arpanın çimlendirilmesiyle elde edilen malt içeceklerinden günde 1 adet tüketebilirsiniz.Ancak unutmayın bu içecekler yüksek kalori içerikleri nedeniyle aşırı tüketilirse istenmeyen kilo artışlarına yol açabiliyor.
Baklagiller, sütün kalitesini artırıyor
İyi bir demir kaynağı olan baklagiller, süt miktarını ve kalitesini arttırıyor. Özellikle emziren anne vejetaryen ise diyetinde mutlaka bu besinlere yer vermeli. Ancak zaman zaman annede gaz problemlerine yol açabildiğinden bu besinler, bebekte de benzer problemlere neden olabiliyor.
Öneri: Eğer bu yiyecekler sizde gaz sorunu oluşturmuyorsa, haftada 2-3 defa nohut, kuru fasulye, barbunya gibi baklagillere öğünlerde yer verebilirsiniz.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, sütü artırıyor
Ispanak, kara lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler içerdikleri fitoöstrojenler ile süt miktarını arttırıyor. Ayrıca bu sebzeler kalsiyum, demir, folat ve vitamin A içeriği bakımından zengin olması yönü ile de sütün kalitesinin artmasına da katkı sağlıyor.
Öneri: Koyu yeşil yapraklı sebzeleri gün içerisinde salatalarınıza veya sebze yemeği olarak beslenmelerine dahil edebilirsiniz.
Sarımsak, bebeğin daha çok emmesini sağlıyor
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, anne emzirme öncesinde sarımsak tüketirse bebekler daha aktif ve daha çok emiyor. Anne sütünün artıran asıl etmen bebeğin aktif bir şekilde anneyi emmesi olduğundan sarımsağın süt miktarını arttırdığını söylemek mümkün. Ancak bebeklerde gaz oluşumuna ve hazım problemlerine de yol açabiliyor.
Öneri: Emzirirken sarımsağı az miktar ile başlayarak yemeklerinize ekleyin ve bebeğinizin verdiği tepkileri gözlemleyin. Eğer gaz ya da hazımsızlık gibi problemler oluşmuyorsa gün içerisinde 1-2 diş tüketebilir veya yemekte zorlanıyorsanız sarımsak kapsülü alabilirsiniz.
Ceviz, fındık ve badem, zengin yağları içeriyor
Ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar emziren annelerin diyetinde mutlaka yer almalı. Bu tohumlar vücudumuz tarafından sentezlenemeyen ve mutlaka dışarıdan alınması gereken yağlar bakımından zengin olduğundan sütün kalitesinin arttırılmasında önem taşıyor. Ayrıca yağlı tohumların içeriğinde bulunan bazı aminoasitler süt oluşumu için gerekli olan seratoninin yapısına katılarak süt miktarının ve kalitesinin arttırılmasında rol oynuyor.
Öneri: Bu yağlı tohumlar yüksek kalori içerdiğinden gün içerisindeki ara öğünlerde 3-4 tam ceviz, 10-12 adet çiğ badem veya fındık yiyebilirsiniz.
Susam, yüksek kalsiyum içeriyor
Yüksek kalsiyum içeriği ve östrojen hormonuna benzer özellikler göstermesi nedeni ile süt miktarını artırıcı özelliğe sahip.
Öneri:Susam tanelerini salatalarınıza ekleyerek günde 1-2 çay kaşığı kadar tüketebilirsiniz.
Okul kantinlerinde kola ve cips kırmızı listede
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Bekir Keskinkılıç, Türkiye Halk Sağlığı Kurumunda düzenlediği basın toplantısında Milli Eğitim Bakanlığına sunulan çalışma hakkında bilgi verdi.
Sağlıklı beslenme konusunda erken yaşta başlayan alışkanlıkların, yaşam tarzının insanların hastalıklardan uzak yaşamasını önemli ölçüde etkilediğini belirten Keskinkılıç, bu doğrultuda yaklaşık 4 yıldır önemli bir çalışma yürüttüklerini bildirdi.
2013’te ilköğretim çağındaki öğrenciler arasında bir araştırma yaptıklarını aktaran Keskinkılıç, “7-8 yaş grubunda beslenme alışkanlıkları araştırması yaptık, gördüğümüz maalesef çocuklarımızın 4’te birinin daha bu yaşlarda kilo problemiyle başbaşa kaldığı” dedi.
Yiyecek ve içecekler 3 grupta sınıflandırıldı
Keskinkılıç, çocuklara sağlıklı yaşama alışkanlıklarını kazandırmak amacıyla okullardaki yiyecek ve içecekler ile televizyon kanallarındaki reklamları kapsayan bir düzenleme yaptıklarını söyledi. Keskinkılıç, sağlık açısından yararlı ya da zararlı olan yiyecekleri 3 grupta değerlendirerek, bir kitapçık hazırladıklarını bildirdi.
Yiyecekleri trafik ışıkları şeklinde yeşil, turuncu ve kırmızı şeklinde değerlendirdiklerini belirten Keskinkılıç, “Yeşil grupta ‘istediğiniz kadar tüketebilirsiniz’ diyoruz, kırmızı grupta ‘mümkün olduğunca tüketmeyin’ diyoruz, turuncu grupta ise miktarlarına bağlı kalınarak tüketilmesini öneriyoruz” diye konuştu.
Kola ve cips kırmızı listede
2011’de okul kantinlerinde satılması yasaklanan kola ve cipsler, bu yılki çalışmada da kırmızı grupta yer aldı.
Yeşil grupta, süt ve süt ürünleri, meyve ve sebzeler, kırmızı grupta asitli, aromalı içecekler, kızartmalar, cipsler, çikolatalar, hamurlu ve şerbetli tatlılar yer aldığını anlatan Keskinkılıç, turuncu grupta ise fazla tüketildiğinde kırmızı listede yer alabilecek, doğru oranlarda tüketilmesi istenen ürünlerin bulunduğunu ifadesini.
Reklamlarla ilgili düzenleme
Çocukların olumsuz ürünlerin fazla tüketilmesini önlemek için reklamlar konusunda da bir düzenleme yaptıklarını vurgulayan Keskinkılıç, “Düzenlemede, bütün televizyon kanallarında çocuk programlarındaki reklamlarda Sağlık Bakanlığının belirlediği liste esas alınıyor” dedi.
Keskinkılıç, düzenlemeyi Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna ilettiklerini bildirdi.
Düzenlemenin henüz uygulamaya geçmediğini ifade eden Keskinkılıç, “Henüz kantin düzenlemesi bir tebliğ şeklinde, uygulamaya geçmesi için bir kaç adım daha var. Milli Eğitim Bakanlığımız bunu kendi içerisinde değerlendirecek ve uygulamaya koyacak” diye konuştu.
Keskinkılıç, çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kazanabilmelerini, neleri yiyip, neleri yememeleri konusunda bilinçlenmelerini amaçladıklarına işaret ederek, bu başarıldığı takdirde daha sağlıklı nesillerin yetişeceğine dikkati çekti.
Keskinkılıç, her yıl okullardaki beslenme alışkanlıklarına ilişkin araştırma yapmayı planladıklarını söyledi.
Türkiye’nin 53 ülkede obezite ile en başı dertte olan ülkelerden birisi olduğuna belirten Keskinkılıç, obezite problemini azaltmayı ya da artışı durdurmayı hedeflediklerini vurguladı.
Çocukların aşırı kilolu yetişkinleri örnek almaması gerektiğini ifade eden Keskinkılıç, “Eğer bir şey yapmazsak çocuklarımız, erişkinleri örnek alırlarsa durum felaket olacak, maalesef kötü örneklerden biri de benim” dedi.
Keskinkılıç, geçen yıl okul kantinlerinde uyulması gereken hijyen rehberi yayınlandığını belirterek, kısa sürede hiçbir okul kantininde hijyen kuralları konusunda eğitim almamış personelin kalmayacağını kaydetti.
AA