ARI SÜTÜ VE PROPOLİS BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR

 Arı Sütü ve propolis bağışıklık sistemini güçlendiren özellik gösterir. T1-T2 savunma hücrelerini sayısal ve niteliksel olarak yükseltir. Arı sütü bağışıklık değerlerini yükseltirken, propolis güçlü anti-viral ve anti-bakteriyel olarak enfeksiyonlara yakalanma riskini azaltır. Propolis enfeksiyonlarla mücadelede ise doğal antibiyotik etkisi gösterir. Arı ürünleri, otoimmün hastalıkların tedavi süreçlerinde doğal destek olarak kullanılabilmektedir. Önemli Not: Arı ürünlerinden beklenen yararlar herkes için aynı şekilde ortaya çıkmayabilir. Arı ürünlerine genel allerjisi olanlar ve/veya polen allerjisi olanların ürünleri kullanmadan önce bir allerji uzmanına danışmaları önerilir. Arı ürünleri genel olarak tedavilere destek kategorisinde olup başlı başına bir tedavi olarak değerlendirilemezler.

Arı Sütü ve Propolis bağışıklık sistemi ve zayıf bünyeleri güçlendiren süreçleri hızla başlatıp tamamlayan normal üstü etkiler gösterir. Comp Immunol Microbiol Infect Dis.1996 Jan;19(1):31-8 adresinden ulaşılan araştırmada Prof. Sver ve arkadaşları arı sütünün bağışıklığı etkileyen özelliklerini göstermişlerdir. Araştırmanın sonuç kısmında RJ(royal jelly=arı sütü) kullanımıyla gözlenen antikor üretimini uyarıcı bağışıklık özellikleri anlatılıyor. Arı sütü kullanılan deneklerde, arı sütü kullanılmayan deneklere göre T1-T2 savunma hücrelerinin sayısında önemli oranda artışlar ortaya çıkıyor.

Enfeksiyonlara Karşı Bağışıklık Sistemini Harekete Geçirir:

Propolisin bağışıklık sistemini harekete geçirdiği belirtilerek Polanyalı Prof. Scheller’in araştırmalara dayanan yorumları şöyle aktarılıyor: “Mide ve bağırsak mukozasinda yayılan enfeksiyonları engelleyen olumlu etkileri gözledik. Yaraların çok hızlı iyileştiğine tanık olduk. Propolisin sürekli kullanımında beyaz kan hücreleri sayısında ya da karaciğer ve böbrek değerlerinde olumsuz değişmeler görmedik. Bu da propolisin toksit madde içermediği ve yan etkisiz olduğunu gösteriyor. Propolisin özellikle bağışıklık sistemi üzerindeki harekete geçirici önemli etkilerini gözledik. Bununla beraber araştırmalarımızda dolaşım sistemi, metobolizma, fiziksel özelliklerin iyileşmesi ve hastalıklara karşı daha öte faydalarını da kayda geçirdik. Örneğin propolis kullanımıyla fiziksel, seksüel ve zihinsel performansda artışlar oldu.” Yine bu sitede, propolisin tümör büyümesini durdurduğu kanser hücrelerini öldüren etkilerinin doza ve kullanım süresine bağlı olarak ortaya çıktığı anlatılıyor.(Evidence Based Complementary and Alternative Medicine, October 22, 2007) başlığıyla yayınlanan bilimsel makaleye bu konuda dikkat çekiliyor.

AIDS’TEN KANSER’E.. 21’İNCİ YÜZYIL’IN TEDAVİ DESTEĞİ: PROPOLIS!

Üniversite sitesinde Propolis: 21’inci Yüzyılın Sinerjik Sağlık Hizmetleri başlığı altında AIDS ile mücadeleden, viral salgınlara kadar propolisin tedavilerde alışılagelmiş tedavilerin çok ötesinde etki gösterdiğinin altı çiziliyor. Anti-viral ve bağışıklık sistemini harekete geçirici olması yanısıra propolisin antibiyotiklerden farklı olarak sağlıklı dokuya ve metabolizmaya zarar vermediği vurgulanıyor.

Güçlü Anti-HIV etkisi:

Minneapolis Tıppi Araştırma Vakfının Nöroimmunoloji Laboratorlarında yapılan araştırmalara göre propolis ekstraktının ağızdan alınmasıyla beraber ürünün anti-HIV-1 etkisi kısa zamanda gözlenmeye başlıyor ve tatmin edici sonuçlar alınıyor. Buna dayanarak ilgili kurum klinik tedavilerde propolis kullanımının gerekli olduğunu savunuyor. Ayrıca zidovudine’in etkilerini belirgin şekilde güçlendirdiği, kullanılan ilaçlar ile herhangi olumuz bir etkileşimi olmadığı belirtiliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.