Kist hidatik : Ekinokokkus granülosus isimli köpek tenyasının sebeb olduğu bir paraziter hastalıktır Bu parazitin yumurtaları kedi, köpek gibi hayvanlardan ağız yolu ile insanlara geçmekte ve barsakta açılan yumurtalar, kan yoluyla vücudun çeşitli organlarına gidip oralarda kistleşmektedirler
Bu kistler, parazitin ara şekilleridir
Bu hastalık insanlara bulaştığı gibi, koyun, keçi, inek gibi hayvanlara da bulaşabilmekte ve bu hasta hayvanların hastalıklı organlarını yiyen köpeklere geçmek suretiyle, parazit olgunlaşmakta ve köpeklerde küçük bir tenya halinde yaşamaktadır
Kisthidatik en çok karaciğer ve akciğerde görülmektedir
Ayrıca dalak, beyin, pankreas, böbrek gibi organlara da yerleşebilmektedir
Kistler yavaş yavaş büyürler
Karaciğerdeki kist büyüdükçe etrafına baskı yapmaya başlar ve ana safra yollarını tıkarsa sarılılığa yol açar
Bu kistler patlarsa, acil cerrahi müdahale gerekir
Kisthidatik zamanla kireçlenebilir ki, bu durumda tehlikesi azalır
Bu kistin içinde kaya suyu denen bir sıvı vardır
Bu sıvının içinde kız veziküller ismi verilen kist taslakları yüzmektedir
Kist hidatik bazan elle fark edilecek kadar büyük ve sathi (yüzeysel) olabilir
Ultrasonografi metodu ile (ses dalgaları vasıtasıyla yapılan bir inceleme) kesin teşhis konur
Tedavisi cerrahi olarak çıkarılmasıdır
Bazı antiparaziter ilaçlar da kullanılmaktadır
Hastalıktan korunmak için; sebzeler iyice yıkanmadan yenmemeli, kedi ve köpeklerle oynamamalı, başıboş köpeklerle mücadele edilmeli, hastalıklı hayvanların ciğerleri köpeklere yedirilmemelidir
Kist hidatik karaciğerde olduğu gibi akciğerde de yerleşebilir
Öksürük, balgam, bazan kanlı balgama yol açar
Fazla büyürse nefes almayı biraz zorlaştırır
İltihaplanabilir, patlayabilir
Patlarsa ağız yoluyla boşalarak kendiliğinden iyileşebilir, tedavisi cerrahidir
Akciğer röntgenlerinde sınırları gayet düzgün, yuvarlak bir görünüm arz eder
Yağ kisti : Derideki yağ bezelerinin ağızlarının tıkanması neticesi yağ salgısının birikmesiyle ortaya çıkar Yağ bezlerinin çok olduğu saçlı deri en çok görüldüğü yerdir
Hafif serttirler, yuvarlak ve kısmen hareketlidirler
İçinde sebum denilen kötü kokulu sakızımsı bir madde vardır
Tedavisi, cerrahi olarak çıkarılmalarıdır
Kistik higroma : Doğuştan olan lenf yollarının kistik bir genişlemesidir En çok boyunda görülür
Bastırmakla küçülür, portakal veya çocuk başı büyüklüğünde olabilirler
Tedavisi, cerrahidir
Dermoit kist : Doğuştan bir rahatsızlık olup, çocuklukta ortaya çıkan ve saçlı deri ve alında orta çizgi üzerinde, gözlerin dış kenarlarında ve dil altında sık olarak görülür Bunlar üzerini örten deriye yapışmazlar
Tedavisi cerrahi olarak çıkarılmalarından ibarettir
Tükrük bezi kisti (kurbağacık): Dil altı tükrük bezlerinin salgı kanallarının tıkanmasından doğar 1-8 cm çapında olabilir Mavimtrak renkte ve saydamdır
Gergin ve duvarı incedir
Çiğneme sırasında bazan hacmi büyür
Tedavisi cerrahidir
Bilek eklem kistleri (hygroma): Mafsalların önünde veya yanında bulunan sıvı keseciklerin içinde fazla miktarda berrak veya sarımtrak bir sıvının toplanmasıyla meydana gelirler En çok bilek ekleminin sırt tarafında görülür
Bilek aşağı doğru bükülünce daha belirgin hale gelir
Bileğin hareketleri biraz ağrılı olabilir
Tedavisi, kesenin cerrahi olarak çıkarılmasıdır
Penkreas kistleri : Genellikle had pankreas iltihabından 3-4 hafta sonra ortaya çıkarlar Pankreas sıvısı birikintileri ve hücresel artıklar pankreas kapsülü içinde çatlayıp, komşu organların dış zarlarıyla örtülerek bu kistleri meydana getirdiklerinden bunlara yalancı kist ismi verilir
Yırtılmaları tehlikeli olduğundan cerrahi olarak boşaltılmaları gerekmektedir
Polikistik böbrek : Doğuştandır İrsi olarak geçer ve genellikle bir ailenin birden fazla çocuğunda bulunabilir
Her iki böbrekte birden görülür, ancak bir böbrekte diğerinden daha ileri safhada bulunabilir
Bu hastalıkta farklı büyüklükte ve çok sayıda kist, yavaş yavaş normal böbrek dokusunu işgal ederek onun yerini alır
Böbrekler, normal büyüklüklerin birkaç katına erişmiş olup, içleri berrak veya kanlı bir sıvı taşıyan, üzüm salkımı manzarası gösteren kistlerle doludur
Hastalık erişkinlerde genellikle 40-50 yaşları arasında teşhis edilir
Hastalarda bel ve karın ağrıları, idrarda kan bulunması, tansiyon yüksekliği, böbrek yetmezliği, idrar miktarının fazlalığı, idrar yolları iltihaplanmaları, bulunabilir
Böbrek enfeksiyonları ve taş meydana gelmesi önlenmelidir
Yumurtalık kistleri : Çeşitli yumurtalık kistleri vardır Bunların içinde en çok görüleni folikül kistleridir, bunlar kirazdan yumruk büyüklüğüne kadar gelişebilir
Cidarları düz, içi saydam sıvı ile doludur, özel bir tedavi gerekmez, kendiliğinden gerilerler
Bazan yırtılabilirler, iç kanama yapabilirler
Yumurtalığın corpusluteum denen kistleri, gebelikte gelişebilir
5-10 cm kadar büyürler, dış gebelikle karıştırılabilir
Tedavi gerektirmez
Yumurtalığın theca-lutern kistler, çocuk başı büyüklüğünde olabilirler
İki taraflıdırlar
Tedavi gerektirmez
Çikolata kistleri ise; rahim iç yüzünü örten dokunun yumurtalıklarda da yer alması neticesi, adet zamanlarında yumurtalıklarda da kanama olmasına bağlı olarak ortaya çıkarlar Tedavileri ilaç, şua ve cerrahi yolla mümkündür