Gebelik zehirlenmesi hakkında bilinmeyenler!

Halk arasında gebelik zehirlenmesi şeklinde ifade edilen durumun, tıp literatüründe preeklampsi olarak adlandırıldığını söyleyen Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp bebek Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Latif Küpelioğlu, “Bildiğiniz besin zehirlenmesi ile hiçbir alakası yoktur. Genellikle yüksek tansiyon, el ayak ve yüzde şişlik, idrarda fazla proteinin atılması şikayeti ile karakterize olmuş bir durumdur” dedi. Preeklampsi bulgusunun hafif ve orta şiddetli olmak üzere iki sınıfta incelendiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Küpelioğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Hafif preeklampsi vakasında tansiyon değerleri 140/90 mmHg ya da daha fazla görülebilmektedir. Proteinin idrarla dışarıya atılması ciddi bir durum olgudur ancak hafif preeklampsi de daha az görülmektedir. Şiddetli preeklampsi vakalarında ise günlük olarak 2 gramdan fazla protein vücut dışına atılmaktadır. Şiddetli preeklampsi de tansiyon değerleri 160/ 110 mmHg’nin üzerinde seyir etmektedir. Ayrıca fazla proteinin atılması ile karaciğer testlerinde yükselme, trombosit hücre miktarında azalma, kronik baş ağrısı, görmede bulanıklık ve karaciğer bölgesinde kramp tarzı ağrı durumu ortaya çıkabilmektedir.”

KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Teşhis ve tedavide izlenecek yollara değinen Yrd. Doç. Dr. Küpelioğlu,“Gebelik teşhisinde ve takip etme durumunda kritik nokta, tansiyon ölçümünün düzenli ve dikkatli yapılmasıdır. Hafif preeklampsi vakalarında tansiyon 140/90 mmHg, şiddetli preeklampsi durumunda 160/110 mmHg üzerinde görülmektedir. Bunun dışında idrarda dışarıya atılan protein miktarı, böbrek ve karaciğer fonksiyon durumları için yapılan testlerin ve göz muayenesinin ardından kolaylıkla tanı koyulabilmekte, tanıdan sonra gerekli takip ve kontrol planı başlatılmaktadır” diye konuştu. Gebelik zehirlenmesi riskinin arttığı durumlara değinen Yrd. Doç. Dr. Küpelioğlu 35 yaş ve üzeri anne adaylarında, ilk hamileliklerde (nulliparite), daha önceki gebeliklerde preeklampsi hikayesi bulunanlarda, gebelikten önce kronik hipertansiyonu olanlarda, önceki hamileliklerde anne karnında bebek ölümü, gelişme geriliği ve dekolman gibi olumsuz komplikasyonlarin yaşandığı vakalarda görülme riskinin daha yüksek olduğunu söyledi.

“İdrarla dışarı atılan protein miktarında artış, tansiyonun 160/100 mmHg olması, idrara çıkma ihtiyacının azalması, görme bozuklukları, mide ağrısı ve trombosit hücre miktarında düşüş ile birlikte beyinde ödem oluşması sonucu eklampsi görülmektedir” diye konuşan Yrd. Doç. Dr. Latif Küpelioğlu, ayrica beyin kanaması, kalp yetmezliği, pıhtılaşma bozukluğu, akciğer ödemi, böbrek yetmezliği, bebekte gelişme geriliği, erken doğum ve bebeğin anne karnında ölümü ile sonuçlanabilen durumlara yol açabileceğini de ekledi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.