Vajinismus tedavisinde en doğru yöntem

İlişkileri tehdit eden cinsel sorun vajinismus teşhisi nasıl konur, en doğru tedavi yöntemi nedir?
 HERA-Vajinismus Tedavi, eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ, pek çok ailenin korkulu rüyası haline gelen Vajinismus hastalığının tedavisinin sanıldığından kolay olabileceğini, bu soruna bilimsel tedavi teknikleri ile 3 gün gibi bir sürede kesin çözüm bulduklarını söyledi.
Aynı zamanda Avrupa Board Sertifikalı Cinsel Terapist olan Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ, kadınlardaki istemsiz kasılmalara bağlı olarak cinsel ilişkiye girememe veya cinsel birleşmenin oldukça zor ve Ağrılı bir şekilde gerçekleşmesi şeklinde kendisini gösteren bir hastalık olarak tanımladığı vajinismusun Türkiye’de her 10 kadından birisinde görüldüğünü kaydetti.
Süleyman Eserdağ, “Dünya sağlık Örgütü tanımına göre de Vajinismus; ‘kadının kendi arzusuna rağmen, vajina içine parmak, fitil, tampon veya eşinin penisi gibi yabancı bir maddeyi alamama’ olarak geçmekte. Vajinismus sorunu ile karşı karşıya kalan kadınların pek çoğu, ilişki başlangıcında son derece rahat olmalarına rağmen, birleşme anında vücutlarını kontrol dışı kasarak eşlerine engel olmakta ve birleşmeye izin vermemekte.
Vajinismus ülkemizde her 10 kadından birinin sorunu olarak biliniyor. Ancak kendi deneyim ve istatistiklerimize göre; sorunlarını itiraf edemeyenleri ve cinsel ilişkide ağrı sorunu yaşayanları da kattığımızda bu oran daha fazla. Maalesef, sorunu yaşayanların pek çoğu duydukları utançtan dolayı problemlerini yakın çevreleri ile dahi paylaşamıyorlar. Ve sorun içinden çıkılamaz bir hal alıyor” dedi.
“CİNSEL BİLGİLENDİRME GEREKLİ YAŞLARDA VE DOĞRU ŞEKİLDE YAPILMALI”
HERA-Vajinismus Tedavi, Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ, Türkiye’de sorunun bu kadar yaygın olmasının en önemli etkenlerini, cinselliğin tabulaştırılması, konuşulmaması ve bu konuda aileler tarafından cinsel bilgilendirmenin gerekli yaşlarda yapılmaması olarak tespit ettiğini bildirdi.
Cinsel kimliğin genel olarak 3 ila 8 yaşlarında şekillendiğine dikkat çeken Jinekolog Op. Dr. Eserdağ, “Bu dönemde cinsellikle ilgili doğru ve yeterli bilginin çocuğa verilmemesi, dış çevreden yanlış ve abartılı bilgilerin edinilmesine neden olur. Bu durum ise ileriki yaşlardaki cinsel sorunların temelini atar. Özellikle ergenlik döneminde, ilk geceye ilişkin yanlış mesajlar, vajinismusun ortaya çıkmasındaki en büyük etkenlerdendir” diye konuştu.
Türkiye’de yüzde 10 civarında olan vajinismus görülme sıklığının Batılı ülkelerde binde 2’lere kadar düştüğüne vurgu yapan Dr. Eserdağ, cinsellikle ilgili bilgilerin aile ve okul tarafından erken yaşlardan itibaren verilmesinin son derece önemli olduğunu hatırlattı.
TÜRKİYE’DE VAJİNİSMUS SORUNUNUN TEMELİ KÜLTÜREL NEDENLER VE BİLGİ EKSİKLİĞİ
Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ, batılı ülkelerde vajinismus sorununun, özellikle küçük yaşlarda yaşanılan taciz, tecavüz ve ensest ilişkiler ile daha sık ilişkilendirildiğini, ülkemizde ise daha çok kültürel nedenler ve cinsel bilgi eksikliklerinin ön planda yer aldığını söyledi.
ÖNCE DOĞRU TANI, ARDINDAN DOĞRU TEDAVİ YÖNTEMİ
Dr. Süleyman Eserdağ, vajinismus tedavisi ile ilgili de şu bilgileri verdi:
“Vajinismus tedavisi öncesi jinekolojik bir değerlendirme şarttır. Bu değerlendirme sonucunda öncelikle kızlık zarında bir sorun olup olmadığı ortaya konur. Ardından sorunun derecesi saptanır. Bu veriler ışığında da vajinismus tedavisi ile ilgili kişi için en uygun yöntemi tercih ederiz.
Tüm dünyada en sık uygulanan vajinismus tedavi yöntemleri arasında bilişsel ve davranışsal cinsel terapi yöntemleri yer almaktadır. Bilişsel terapi, cinsellik, kızlık zarı ve ilk gece ile ilgili doğru bilgilendirmeleri içerirken, davranışsal cinsel terapi yöntemleri arasında bazı egzersizler yer alır. Vajinismus egzersizleri olmadan kesin ve kalıcı çözüme ulaşmak imkansızdır.”
VAJİNİSMUS TEDAVİSİNDE HANGİ EGZERSİZLER UYGULANIR?
HERA- Vajinismus Tedavi, Eğitim ve Araştırma Derneği Başkanı Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ, vajinismus egzersizleri arasında en sıklıkla ayna, masaj, genital bölgeye dokunma, nefes çalışmaları, kegel egzersizleri, parmak egzersizleri ve dilatör çalışmalarının yer aldığını belirterek; “Bu şekilde hem bilinçlenme hem de kaygıların azaltılmasını hedefleriz. Kliniğimizce verilen egzersizler arasında parmak egzersizleri yer almıyor” ifadelerini kullandı.
Jinekolog Op. Dr. Süleyman Eserdağ, konuya ilişkin açıklamasında, bu önemli sorunun kişinin hayatından tamamen çıkarılması için en önemli noktanın, doğru uzman ve klinik tercihinin yanı sıra başarısı kanıtlanmış bilimsel yöntemler olduğunun da altını çizdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.