Sinüzit, Sinüzit, burun boşluğu, alın boşluğu, çene boşluğu iltihabı

Sinüzit
Sinüzit, Burunboşluğu,-alınbosluğu ve çeneboşluğu iltihaplanması Sinusit, alın boşluğu, çeneboşluğu ve burunboşluğundan birinin veya hepsinin iltihaplanmasıdır. Burun boşluğu boş bir alan olup yüzkemikleri ile buruna asındadır.Burun boşluğu boş bir alan olup yüzkemikleri ile burun arasındadır. Normal olarak alınboşluğu, burunboşluğu ve çene boşluğu yeterince hava alır, fakat burunboşluğu etrafindaki mukoza (sümüksü deri) burayı temiz tutmak icin sümük salğılar ve bu sümük kanalarla boğaza akar. Şayet kanalarda tıkanma olursa bakteriler iltihaplanmaya sebep olur. Kanalların kapanması, mukozanın şişmesi, üşütme, alerji, burunun ayırım duvarındaki eğiklikler, burundaki polipler veya çürük diş kökü burun boşluğunun tıkanmasına neden olurlar.
Burunboşluğu iltihaplanması normal olarak kısa bir süre sonra iyileşir, şayet bu iltihaplanmalar sık sık görülürse zamanla kronikleşir. Zamanında tedavi edilmeyen akut sinüzit, kroniklesir ve buda başta, çevredeki doku ve organlarında iltihaplanmasına sebep olur. Bunların başında göz,-beyin- (enzephalit) beyinderisi (meningit) iltihaplanmalarına sebep olabilir.

Sinusitin belirtileri;
1-) Başağrısı ve başta basınç, ağır durumlarda alında yanaklarda gözlaerde veya nadiren başın arkasında zonklama ve öne doğru eğilince ağrılar azarsa
2-) Sinüzütle birlikte cerahatlı ve akıntılı nezle görülürse
3-) Ağır iltihaplanmalarda, ateşlenme, dermansızlık, görme bozuklukları vede yüzde şişkinlik görülebilir.

Sinüzit doğal ilçlarla tedavi edilebilir ve bunların başında ZYE-, Çentiyan-, A. Itırkökü-, mineotu-, ve mürver preparatları, Gökçek Tonik veya Gökçek iksirini sayabiliriz.

Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.