Nezle ile grip arasında ne fark var?

Bağışıklık sisteminin ani ısı değişikliklerine hemen uyum sağlayamaması, özellikle üst solunum yollarını olumsuz etkiliyor. Yanı sıra okulların açılması, toplu kullanım alanlarında ve kapalı mekanlarda daha uzun vakit geçirilmesi gibi faktörler de hastalıkların hızla yayılmasına yol açıyor.

Üst solunum yolu enfeksiyonları ve korunma yöntemleri hakkında bilgi veren KBB Uzmanı Op. Dr. Ozan Gökdoğan, bu mevsimde en sık görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarından olan grip ile nezlenin genellikle birbiriyle karıştırıldığını söyledi.

Gökdoğan, hastalıkların belirtilerini, “Nezle boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük, yüz ve alın bölgesinde dolgunluk hissi gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Erişkinlerde sıklıkla ateşle birlikte seyretmez. Genellikle boğaz ağrısı ile başlayan hastalığın 4-5’inci gününde burun akıntısı, burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi ve öksürük de görülmektedir. Zorlu geçen bir haftanın ardından şikayetler azalır ve hastalığın güç Grip, daha ağır bir tabloyu oluşturur, 38 derece üzeri ateş olmakta ve birkaç gün devam etmektedir. Şiddetli halsizlik, kas ağrıları ve baş ağrısı görülmektedir. Daha az sıklıkla kuru öksürük, boğaz ağrısı ve burun şikayetleri de bulunabilir. Hastaların şikayetleri ortalama 10-14 gün sürmektedir” şeklinde anlattı.

Yeterli sıvı alımı ve dinlenmenin önemli olduğunu belirten Gökdoğan, “Üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi, altta yatan hastalığa göre değişmektedir. Bu hastalıkların süresini kısaltan herhangi bir ilaç ve bitkisel tedavi bulunmamaktadır. Tedavinin amacı bağışıklık sistemi, enfeksiyonu temizleyene kadar şikayetleri rahatlatmaktır. Ateş ve ağrılar için ağrı kesiciler kullanılabilir. Vücudun susuz kalmasını engellemek için bol sıvı alınmalıdır. Dinlenme vücudun kendini toparlamasına yardım eder” diye konuştu.

Antibiyotik kullanımına da dikkat çeken Op. Dr. Gökdoğan, “Sağlıklı bireylerde antibiyotikler sıklıkla önerilmez. Antibiyotik kullanmadan önce kişinin bağışıklık sisteminin enfeksiyonu temizlemesi beklenmelidir. Antibiyotiklerin virüsler üzerine herhangi bir etkisi yoktur. Ancak viral enfeksiyon üzerine bakteriyel enfeksiyon eklenmesi durumunda antibiyotik kullanılması önerilir. Ateş, nefes almada sıkıntı veya baş ağrısı daha da kötü hale gelirse, burun akıntısı siyah, yeşil renk alırsa, balgamda kan görülüre, bilinç bulanıklığı ortaya çıkarsa, öksürük 3-4 haftadan uzun sürerse ve tekrarlayan ataklar varsa bakteriyel süper enfeksiyondan şüphe edilebilir. Bu durumda antibiyotik tedavisi gerekebilir” dedi.

Grip aşısı için ideal dönemin Ekim ayı olduğunu berten Op. Dr. Ozan Gökdoğan şunları söyledi: “Grip aşıları o senenin grip aşıları çıkar çıkmaz ideal olarak da Ekim ayında yapılmalıdır. Bununla birlikte grip virüslerinin havada dolaştığı sezon boyunca aşılamaya devam edilmelidir. Her yılın grip aşısı o sene görülebilecek grip virüsü çeşitlerini içermektedir. Grip aşıları uygulamadan ortalama 2 hafta sonra antikor oluşmasına neden olmaktadır. Bu antikorlar aşı içindeki virüslerle enfekte olmaya karşı koruma sağlamaktadır. Grip aşılarının belirgin bir yan etkisi yoktur. Aşılamada kullanılan virüsler zayıflatılmış virüs olduğundan, aşı gribe neden olmamaktadır. Düşük derecede ateş, kızarıklık ve ağrı görülebilen yan etkilerdendir. Toplumun aşıdan çekinmesinin nedeni ise, bu aşının koruyucu etkileri ve yan etkilerinin, yarar ve zarar oranlarının yeterince bilinmemesidir.”

Bağışıklık sistemini güçlendirmenin dengeli beslenmekten geçtiğini dile getiren Op. Dr. Ozan Gökdoğan, sonbahar aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için yapılması gerekenleri şöyle aktardı:

“Dengeli ve düzenli bir beslenme programının bağışıklık sistemi üzerinde belirgin bir etkisi vardır. Bazı araştırmalar, vitamin ve mineral desteğinin hastalıklı gün sayısını ve antibiyotik kullanımını azalttığını ortaya koymaktadır. Bunlar içinde özellikle çinko ve selenyum üzerinde en çok durulan besinlerdir. C vitamini de üst solunum yolu enfeksiyonlarından hem korunmada hem de tedavide sık kullanılan bir vitamindir. Ayrıca E vitamini ve ekinezyanın da hastalığı karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için dengeli beslenmenin yanı sıra düzenli egzersiz yapılmalı, yeterli dinlenilmeli, stres azaltılmalı ve sigaradan kaçınılmalıdır. Ayrıca kişisel ve çevresel hijyen de özen gösterilmelidir. Aksırık, öksürük veya burun temizleme sonrası eller mutlaka yıkanmalıdır. Üst solunum yolu enfeksiyonu gelişme durumunda maske kullanılmalıdır. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyon salgını olan dönemlerde iyi havalanmayan kalabalık yerlerden uzak durulmalıdır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.