Kalın bağırsak kanseri hızla artıyor

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ayhan Kuzu, “Dünya Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı” dolayısıyla yaptığı açıklamada, kanser sıklığının her geçen gün arttığına dikkati çekerek, “Kalın bağırsak kanserinin yüzde 90’ından fazlası 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülüyor” dedi.

Erken evrede yakalanan kanserin tedavi edilebildiğini ve hastanın tamamen iyileşebildiğini belirten Kuzu, söz konusu kanserin Türkiye’de hem kadınlarda hem de erkeklerde sık görüldüğünü vurguladı.

Kuzu, son açıklanan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) raporunda yer alan bilgilere yer vererek, son yıllarda tüm dünya verilerinin aksine, Türkiye’de kalın bağırsak kanserine bağlı ölüm oranının, geçmiş yıllara oranla yüzde 10’dan daha fazla arttığını bildirdi.

Tarama programları ile erken tanının mümkün olduğuna işaret eten Kuzu, bu şekilde çok erken evrede teşhis ve tedavi imkanının yakalandığını söyledi.

“Çoğu kalın bağırsak polipi, belirti vermez”

Kalın bağırsağın iç yüzeyini örten tabakayı oluşturan hücrelerin çoğalması sonucu gelişen ve bağırsak kanalı içine doğru büyüyen kabartı ve şişliklerin “polip” olarak isimlendirildiğini anlatan Kuzu, şöyle devam etti:

“Polipler, kalın bağırsağın en sık görülen hastalıklarından biridir. Hemen hemen tüm kalın bağırsak kanserlerinin, bir polip zemininden başladığı konusunda görüş birliği vardır. Zaman içinde, polipi oluşturan hücrelerin değişimleri sonucu, polip zemininde kanser ortaya çıkabilir. Önce polip içinde sınırlı kalan kanser hücreleri, zaman içinde çoğalarak tümör kitlesini oluşturur ve bu kitle kalın bağırsak duvarını işgal eder. Kontrolsüz büyümeye devam eden kanser hücreleri, belli bir dönem sonra bağırsakta tıkanıklığa yol açabilir, çevre ve uzak organlara yayılabilir.”

Çoğu kalın bağırsak polipinin belirti vermediğine değinen Kuzu, bunların kalın bağırsağın radyolojik veya endoskopik incelenmesi sırasında tesadüfen bulunduğunu aktardı.

Kuzu, “Fakat bazı polipler kanama, sümüksü yapışkan akıntı, bağırsak fonksiyonlarında değişiklik ve nadiren de karın ağrısına neden olur. Kanserleşme gösteren polipler ise kanama, kabızlık, ishal ve karın ağrısı gibi şikayetlere neden olurlar” diye konuştu.

Kuzu, kalın bağırsak kanserlerinin yüzde 90’dan fazlasının polip zemininde geliştiğini belirterek, “Bir polipin kanserleşmesi için yaklaşık 5-8 yıl kadar süre gerekir” ifadesini kullandı.

Meme, yumurtalık ve rahim kanseri hastaları dikkat

Poliplerin kanser öncüsü olduğunu, ancak hangisinin kanserleşeceğinin anlaşılabilmesi için, mikroskobik incelenmesi gerektiğini vurgulayan Kuzu, bu nedenle kanser öncüsü hastalık olan poliplerin, kalın bağırsaktan çıkarılmasının önemli olduğunu bildirdi.

Kuzu, Türkiye’de, kadınlarda meme ve erkeklerde ise prostat kanseri için tanımlanmış tarama yöntemlerinin başarılı bir şekilde yapıldığını, risk altında olan kişilerin çok daha dikkatli olması gerektiğine işaret etti.

Yaş ve aile hikayesinin en önemli risk faktörleri olduğuna değinen Kuzu, şunları kaydetti:

“Kalın bağırsak kanseri herhangi bir yaşta ortaya çıksa bile, hastaların yüzde 90’ından fazlası 40 yaşın üzerindeki kişilerdir. Meme, yumurtalık ve rahim kanseri olanlar da risk taşımaktadır. Ailede birden fazla ve 40 yaş altında kanser veya polip tanısı konulanların da mutlaka tarama programlarından yararlanması gerekir.”,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.