Gırtlak Kanseri

Gırtlak Kanseri

Gırtlak kanseri, tıp dilinde Larenks kanseridir. Larenks kanseri tüm kanserlerin %2’ sini meydana getirmekle birlikte baş – boyun bölgesi kanserleri içerisinde en sık görülenidir. Erkeklerde kadınlardan çok daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Etiyolojik faktörler içerisinde ise sigaranın önemli bir yer tuttuğu görülmektedir.

Larenks kanserinin doğru değerlendirip tedavisine karar vermek, bu bölge anatomisinin çok iyi bilinmesi ile mümkündür.

Larenks embriyolojik gelişim, fonksiyon ve lenfovasküler yapısı dikkate alınarak üç bölgeye ayrılmaktadır:

  • Supraglottik bölge
  • Glottik bölge
  • Subglottik bölge

Larenks Kanserleri

Epidemiyoloji

Larenks kanseri tüm vücut malignitelerinin %2-5’ ini oluşturmaktadır. Erkeklerde daha fazla görülmesine rağmen, sigara içen ve erkeklerle aynı işlerde çalışan kadınların sayısının artmasıyla aradaki fark azalmakta ve son zamanlarda oranların 5-6/1 şeklinde değiştiği konusunda çalışmalar bulunmaktadır.

Etiyoloji

Hava kirliliği, hormonlar, tahta tozu, asbest, kömür, çeşitli metaller, diyet ve virüs enfeksiyonları da içeren birçok etken sorumlu tutulmakta. Karsinojen olduğu kesinlikle ispatlanan en mühim etmen sigaradır.

Patoloji

Larenks malign tümörlerinin yaklaşık %95-98’i yassı epitel kanser olup, spindle cell, verrüöz karsinoma gibi varyantlar içerir. Düşük insidanslı diğer larenks kanserleri;

  • Mukoepidermoid karsinom
  • Küçük hücreli karsinom
  • Adenokarsinom
  • Sarkomlar
  • Adenokarsinom

Differansiyasyon derecesine göre;

  • İyi diferansiye
  • Orta derecede diferansiye
  • Az diferansiye veya undifferansiye olarak sınıflandırılır.

Tanı

Uygulanacak tedavi yönteminin seçiminde ve tümör evrelenmesinde iyi bir öykü alınması, görüntüleme yöntemleri ve fiziki muayene yapılarak desteklenmesi gerekir. Larenks kanserli olguların erken dönemde tanınması fonksiyonel cerrahi tedavi şansını arttırmaktadır.

Semptomlar

  • Sigara, alkol ve iş öyküsü: yetişkin hastalarda iki haftayı geçen ses kısıklığı larenks muayenesini gerektirir.
  • Disfoni: En sık görülen belirtidir. Glottik tümörlerde erken çıkan bir bulgudur.
  • Yutma güçlüğü: Daha çok supraglottik, dil kökü, hipofarenks ve fossa piriformis yerleşimli kanserlerin belirtisi olarak çıkar. Gerçek ağrılı yutma ise dil kökünü tutan veya poskrikoid ve özofagusun üst kısımlarına yayılan ilerlemiş kanserlerde görülmektedir.
  • Dispne ve stridor: Larenksteki tümör kitlesi hava pasajını daralttığında ortaya çıkan bir semptomdur. Supraglottik bölgeye yerleşmiş bir tümörün hava yolunu daraltabilmesi için glottik veya subglottik tümörlere oranla daha büyük hacimlere ulaşması gerekmektedir.

Tedavi Şekilleri

  • Cerrahi (kanserli dokunun ameliyat ile çıkarılması)
  • Kemoterapi (kanser hücrelerin öldüren ilaçlar ile tedavi)
  • Radyasyon tedavisi (kanser hücrelerinin öldürülmesi için radyasyon ışınlarının kullanılması)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.