Çocukları tehdit eden hastalık : Skolyoz

Omurgadaki eğriliklere verilen genel bir isim olan skolyoz, özellikle gelişme çağındaki çocuklarda görülüyor. Skolyozun Türkiye’deki sıklığı yüzde 2 oranında ve bu yüzde 2 içinde çok azı tespit edilebiliyor. Bu durumda skolyoz eğriliği ilerlemeye başlıyor. Erken ergenlik döneminde veya gelişmenin tamamlandığı dönemlerde kalıcı organ deformiteleri meydana geliyor. Skolyoz, pek çok organı etkilediği için çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkıyor.

Romatem Bostancı Robotik Rehabilitasyon Merkezi, Tıbbı Koordinatörü, Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, skolyozun özellikle okul çağındaki çocuklarda dikkatle aranması gereken bir rahatsızlık olduğunu belirtiyor. Anne ve babaların bu konuda çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kalyon, “Skolyoz elbiseliyken belli olacak durumdaysa, çok ilerlemiş demektir. O nedenle anne ve babaların dikkatli olması gerekiyor. Çocuğun belden yukarı kısmındaki giysilerini çıkararak belirli aralıklarla kontrol etmek gerekiyor. Çocuğun duruşunda sağa ya da sola bir eğrilik, bu eğrilik bazen s şeklinde de olabilir. Bunu da dikkate almak lazım. İki omuz arasında yükseklik farkı olup olmadığının dikkatli bir şekilde kontrol etmek gerekir. Bu tespit edildiğinde de bir uzman hekime gitmek şart” diye konuştu.

BAŞ AĞRISI, SKOLYOZ ÇIKTI

Son 1 yıldır ciddi baş ve boyun ağrısı yaşayan 30 yaşındaki Mehmet Ünal, ağrıları artınca yakınlarının tavsiyesi ile Romatem Bostancı Robotik Rehabilitasyon Merkezi’ne giderek tedavi olduğunu belirtti. Ünal, “Ben aslında çene yapımda bir problem olduğunu düşünüyordum. Tam kapanmıyordu. İnsanlar bunun sebebinin omurga yapımla ilgili bir bozuklu olabileceğini söylediler. Ben de buraya başvurdum. Bana bu formetrik sistemle bir analiz yapıldı. Analiz sonucunda skolyoz ve kifoz problemim olduğu ortaya çıktı” dedi.

Skolyoz ve kifozun nedenini öğrenince şaşırdığını belirten Mehmet Ünal, “Bendeki skolyoz bacak uzunluk farkından kaynaklanıyormuş. Ben hiç bilmiyordum. Halbuki daha erken teşhis konsaydı, belki çocukluğumdan itibaren bu problemi çekmeyecektim. Teşhis sırasında radyasyona maruz kalmadım. Dinamik analiz yapıldı. Bu çok önemli. Çünkü daha önce röntgen ışını ile radyasyona maruz kaldığım testlerde çok olumlu veri alınamadı. Tatmin edici bir sonuca ulaşılamadı. Bu cihaz hem radyasyon içermiyordu, hem de hareket ederken çünkü günlük hayatımızda sabit durmuyoruz hareket ediyoruz. Bu şekilde analiz yapıldı. Analiz sonrasında da çeşitli egzersizler ve bacak uzunluk farkımı giderecek özel tabanlık kullanmaya başladım. Baş ağrımda ve boyun ağrımda ciddi şekilde olumsuz sonuç aldığımı söyleyebilirim. Çok basit baş ağrısı olarak baktığım olayın, skolyoz olduğunu hiç düşünmezdim. Çok şaşırdım” şeklinde konuştu.

“ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ”

Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon skolyozun erken tanısının çok önemli olduğunu belirterek, “Formetrik, skolyozun erken tanısında son derece önemli. Çünkü klasik yöntemlerde değerlendirmede ve tanıda x ışınlarını yani röntgen ışınlarını kullanıyoruz. Dolayısı ile de bir radyasyon kullanımı söz konusu. Gelişmekte olan çocuklarda da radyasyonun bir takım olumsuz etkileri var. Bu sistemin özelliği ise herhangi bir radyasyonun olmaması ve tamamen görünen ışık özelliğinden faydalanarak değerlendirmenin yapılabilmesi. Üstelik çok kısa 1-2 saniye içinde bu tespiti yapıp değerlendirmeye geçmek mümkün” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.