Yüksek Tansiyon Sebebi

Yüksek Tansiyon
En ideal tansiyon kanbasıncının 120/80mm Hg olduğu zamandır. Eğer tansiyonun üstdeğeri, yani sistal (kalbin kasılma devresi) 140mm Hg ve alt değeri yani diyastol (kalbin genişleme devresi) 90mm Hg den yukarı olursa yüksek tansiyondan sayılır. Bazı doktorlar 130/85 mm Hg ninde damarlara ve kalbe zarar verebileceğini tartışmaktadır. Almanyada yaşı 40?ı aşan her beş kişiden biri yüksek tansiyondan muzdaipti Yüksek Tansiyon sebepleri: Şişmanlık, hareketsizlik, stres, sağlıksız beslenmekteki bunların başında hayvansal besinler gelir. Bunalrın haricinde kanın yağlanması, şeker hastalığı, kronik böbrek hastalıkları ve damar sertliğide (arterio skleroz) rol oynar.

Yüksek Tansiyon belirtileri: Başağrısı, bulantı, kusma, duyguhisinin azalması, el ve ayaklarda uyuşukluluk, tükürünce kanlı balgam kusma, ağır nefesdarlıkları, kulak ugultusu, burun kanamasi, kalp anjini ve beyin kanaması rizikosunun artmasını sayabiliriz. Şayet bu rahatsızlıklar arada bir görülürse o zaman mutlaka doktora başvurulmalıdır. Doğal ilaçlarla tansiyon tedavi etmek mümkündür ve bunların başında TahitianNoni, aliç, sarımsak, zeytinyaprağı, yılan kökü, ökse ve limon da etkilidir.

Yüksek Tansiyonun oluş sebebi bağırsak florasının bozulması nedeniyle hayvansal besinlerin sindirimi zorlaşır. Artık madde olarak ortaya çıkan homocystein LDL-Kolesterolunu oksitler ve oksitlenen LDL-Kolesterolu makrofaj tarafından yabancı madde olarak alğılanır. Makrofajlar LDL-Kolesterolu yiyerek şişer ölür ve sümüksü , süngerimsi yapışkan bir artık madde ortaya çıkar. Buna kolesterol denir ve bu artık madde (cüruf) damarlarda yığılarak damarların daralmasına ve sertleşmesine neden olur. Bundan dolayı yüksek tansiyon ortaya çıkar. (Genis bilgi için kolesterola bak) En etkili ilaç ZYE-, sarımsak-, limon-, zeytinyaprağı-, ökseotu-, yılankökü-, alıç preparatları, Gökçek Tonik veya Gökçek iksiri’dir.

Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.Tabii doğru beslenirseniz tedavi sürecide o oranda kısalır. Asla peynir yememeli, çünkü asidoza ve iltihaplanmaya sebep olur.Siyah çay, kahve ve kola içilmemeli, çünkü bağırsakları kurutur ve vitamin, mineral ve aminoasitlerin alımını (absorbesini) önler.Alkol ve sigaranın zararları belli kanser, damarların yağlanması vb, artı uzun süre bira içilirse cinsel ikdidarsızlık ve hatta kısırlığa sebep olmaktadır.Sucuk salam sosis gibi et mamullerine 5-6 ay ara vermek gerekir (sade temiz et az yenilebilir) çünkü asidoza sebep olmaktadır.Bu da birçok hastalığın ana kaynağıdır.Akşam yemeği yerine yoğurt, meyve veya salata yenilebilir veya sebze çorbası içilebilir.Hayvansal besinler, patates, tahıl (beyaz pirinç), bakliyat ve hamurlu yiyecekler, özelikle de tatlılar akşam yenirse tam sindirilmez ve zamanla problemlere sebep olur.Ne kadar beyaz pirinç, patates, hamurlu yiyecekler, tatlı yiyecek ve içecekler, o kadar yağ oluşturur.Çünkü nişasta glikoza (şekere) dönüşür, şekerde yağa dönüşerek vücutta depolanır.Şeker ve antibiyotikler bağırsak mantarları çoğaltır, mantarlar ise her türlü hastalığı tetikler.Tatlı deyince akıla baklava, çikolata, dondurma vs gelir, kavun, karpuz ve üzümde tatlıdır ve bunlarda mantarı tetikler, çünkü aşırı şeker içeriler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.